Ahşap İstanbul
Konut Mimarisinden Örnekler
Kıbrıslı Yalısı
Küçüksu / Kandilli'de bulunan Kıbrıslı Yalısı, Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından 1962 yılında incelenmeye başlamıştır, belgelenen en büyük yapılar arasındadır Geniş bir alana yayılan yalı, 19. yy ortalarında, o dönemde kullanılan üç sofalı plan (üç büyük dağılım mekânı) tipinde yapılmıştır. Bugünkü durumu birkaç tadilat sonucudur. Bunlar arasında, yapının batısındaki bahçe ve limonluk sayılabilir. Boğaz'a bakan yalın, klasik tarzdaki cephesi, büyük oranda özgün durumunu göstermektedir.
Mazlum Ağa Köşkü
Altunizade'deki Mazlum Ağa Köşkü, İstanbul'un kent dışında -geniş bahçeler içinde- pavyon benzeri, bağımsız yazlık ev plan tipini temsil etmektedir. Olasılıkla 1860 yıllarında av köşkü olarak yapılmış olan yapı 1978 yılında belgelenmiştir. Günümüzde İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu tarafından kullanılmaktadır ama özgün doğal bağlamından oldukça kopuk durumdadır.
Alman Büyükelçiliği Yazlık Konutu
Tarabya'daki yapı 1880'li yıllarda eski bir yalının yerine inşa edilmiş bir grup ahşap evden oluşmaktadır. Geniş koru, 1880'de II. Abdülhamit tarafından Alman devletine armağan edilmişti. Özellikle ana binada - Büyükelçilik konutunda - zengin bir cephe etkisine ulaşmak amacıyla oryantal formları kullanma çabası belirgindir.
Kayserili Ahmed Paşa Konağı
Süleymaniye'deki Kayserili Ahmed Paşa Konağı, şehir içi büyük konutları için önemli bir örnektir. Bu tip konaklara eskiden İstanbul'da birçok semtte rastlanırken günümüzde çok nadirdir. Bina 1890'lerde inşa edilmiş, 1978'de belgelenmiştir. Hemen hemen yıkılmak üzereyken restore edilerek önemli, zengin iç dekoru günümüze kadar korunmuştur.
Altın Ordu Caddesi 20, Büyükada
İstanbul'daki mevcut tarihi ahşap evlerin büyük bir bölümü halen Adalar'da bulunmaktadır. Bunlara Büyükada Altın Ordu Caddesi 20 numaradaki, olasılıkla 1900'lü yılların başında inşa edilmiş ev de dahildir. Oturduğu parselin küçüklüğüne karşın, bu mütevazı küçük burjuva binasına, cumba gibi unsurlarla gösterişli bir etki kazandırılmaya çalışılmıştır. Altın Ordu Caddesi 20 numarada bulunan ev, 1920'li yıllarda yerini yığma binaların aldığı İstanbul ahşap evlerinin son kuşağını temsil etmektedir.
Zeyrek
Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı Kilisesi) civarında bulunan mahalle, tarihi yarımadanın 20. yüzyılın başlarındaki büyük yangınlarından ve ardından gelen yenilemelerden sonra eski haliyle kalabilmiş çok az bölgesinden biridir. Bölgenin 1970'li yıllara kadar korunmuş büyük, bitişik nizam ahşap evleri, dönemin İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Wolfgang Müller-Wiener ve Johannes Cramer'e (TU Darmstadt) geniş kapsamlı bir belgeleme projesi için fırsatı oluşturmuş, projeye Karlsruhe ve İstanbul Üniversiteleri de katkıda bulunmuşlardı. 1977-1978 yıllarında 50 kadar ahşap ev mevcut durumuyla kayda geçirilmiş, proje sonunda ise tüm mahalle belgelenmiştir. Bu çalışmayla binaların yalnızca küçük bir bölümünün 1900'den önce inşa edilmiş olduğu, ancak bununla birlikte mahallenin yapısı ve mimari tarzının önemli ölçüde daha eski gelenekleri yansıttığı anlaşılmıştır. 1977/78'de kaydedilen bu yapıların birçoğu günümüze ne yazık ki ulaşmamıştır.
Sergi Kataloğu
Ahşap İstanbul
Konut Mimarisinden Örnekler