Panel
Türkiye'deki Afro-Türkler ve Afrikalılar:
Irk Temelli Ayrımcılık Tezahürleri
18 Aralık 2017 / 18:30
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ile Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (MiReKoc), “Türkiye'deki Afro-Türkler ve Afrikalılar: Irk Temelli Ayrımcılık Tezahürleri” başlıklı bir panel düzenliyor. Yoğun bir dış ve iç göç hareketliliği yaşayan Türkiye’nin karşılaştığı toplumsal, ekonomik, siyasal ve demografik dönüşümleri konu eden araştırmalar yürüten, göç alanında çalışan farklı kulvarlardan insanları bir araya getirerek disiplinlerarası faaliyet yürüten MiReKoc ile İAE Cumhuriyet ve Atatürk Araştırmaları Bölümü, Afrikalı göçmenlerin geçmişteki ve güncel durumunu irdeleyecek etkinlikle, bu alandaki araştırmaları desteklemeyi ve arttırmayı hedefliyor.
İAE Arka Oda’da gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır. Etkinlik dili İngilizcedir, Türkçe çeviri olmayacaktır.
İstanbul’daki Afrikalı Göçmenlere Karşı “Gündelik Irkçılık”
Doğuş Şimşek
Doğuş Şimşek sunumunda günümüzdeki ırkçılığın değişen doğasına, Türkiye’deki Afrikalı göçmenlere karşı sergilenen yeni bir ırkçılık biçimi olarak “gündelik ırkçılık” olgusuna odaklanıyor ve ırkçılığın nasıl gündelik pratikler aracılığıyla yaratılıp pekiştirildiğini, gündelik ırkçılığın Türkiye’deki Afrikalı göçmenlerin günlük hayatları üzerindeki etkilerinin ne olduğunu incelemeyi amaçlıyor. İstanbul’da Afrikalı göçmenler ve şehrin yerli halkı arasında yürüttüğü etnografik saha araştırmalarına dayanarak Afrikalılara karşı “gündelik ırkçılık” süreçlerini ve Afrikalılar arasında yaşanan gündelik ırkçılık deneyimlerini ele alıyor. Ayrıca, “gündelik ırkçılığın” yerel halkın aktif veya pasif bir biçimde “kendileri” ve “Afrikalı göçmenler” arasında bir farklılığı sürdürdüğü grup iktidar yapısı içinde yer aldığını ve bu tip yapısal eşitsizliklerin gündelik pratikler ve etkileşimler aracılığıyla pekiştiğini öne sürüyor.
İzmir'de Afrika kökenli Türkler: Kültürel Kimliğin Yeniden İnşası ve Ten Renginin Asıl Mahiyetinin Analizi
Maissam Nimer & Armand Aupiais-L’homme
Maissam Nimer ve Armand Aupiais-L’homme sunumlarında son birkaç yılda üretilen malzemelerin (gazete kupürleri, belgeseller, akademik araştırmalar, vd.) incelenmesine ve Afrika kökenli Türkler’le yüz yüze ve derinlemesine yapılan mülakatlara dayanarak, öncelikle, yurdundan edilme ve köleleştirilme ile bunu takip eden geç Osmanlı dönemindeki zorunlu tehcir ve Türkiye Cumhuriyeti’ndeki asimilasyon politikalarının çifte “kimlik kaybı” ile sonuçlandığını, söz konusu sürecin bu topluluğa ait çeşitli orijinal ve senkretik kültürlerin bastırılmasına neden olduğunu göstermeyi hedefliyor. Kimlik kaybının, sürekli bir renk yaftalama ile birlikte ilerlediğini öne sürerken, “rengin”, doğal bir özellik gibi değil, toplumsal ilişkilere dair bir işaret olarak, anlaşılması gerektiğini öne sürüyorlar.
Konuşmacılar ayrıca, kültürel yeniden doğuş ve karşı-kimlik oluşturma sürecini de analiz ediyor, kültürel yeniden doğuşun, daha önce Türklüğün tanımında göz ardı edilmiş bir topluluğun görünürlüğünü sağlama çabasına katkıda bulunduğunu söylerken, nesiller boyunca süreklilik arz eden bir topluluk inşasını güvence altına almada kimliğin yerel tarihlere ve coğrafyalara kaydedilmesinin ne denli önemli olduğunu vurguluyorlar.
Biyografiler
Maissam Nimer Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmakta ve Türkiye’deki genç Suriyeli mülteciler arasında bir ihtiyaç değerlendirme araştırma projesi yürütmektedir. Nimer, İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’ndeki “Axe Migrations et Mobilités” üyedisir (AMiMo, IFEA). Doktora derecesini Temmuz 2016’da Paris Saclay Üniversitesi’nden, Lübnan’da yükseköğretime erişimde yaşanan eşitsizlikleri açıklayan toplumsal ve kültürel seçilim mekanizmaları üzerine yaptığı çalışma ile almıştır.
Armand Aupiais-L’homme Université Paris Diderot’da, Unité de Recherche “Migrations et Sociétés”de (URMIS) doktora çalışmalarını sürdürmektedir. Aupiais-L’homme, İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’ndeki “Axe Migrations et Mobilités” (AMiMo, IFEA) üyedisir. Şu sıralarda Evanjelik Protestanlığın gelişimi ve kurumsallaşması ile İstanbul’daki uluslararası göç ve hareketliliklerin çeşitlenmesi ve yoğunlaşması arasındaki ilişki üzerine bir araştırma yürütmektedir.
Doğuş Şimşek Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Daha önce Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nde (MireKoç), başlığı “Türkiye’de kentlerdeki Suriyeli göçmenlerin deneyimleri ve Türkiye’nin göç politikası” olan ve TÜBİTAK-BİDEB tarafından fonlanan bir araştırma projesi yürütmüştür. Şimşek doktora derecesini sosyoloji alanında City University London’dan, yüksek lisans derecesini ise kültürel incelemeler alanında University of London, Goldsmiths College’dan almıştır. MireKoç’a katılmadan önce Regents University London’da uluslararası ilişkiler ve City University London’da sosyoloji dersleri vermiş, Londra’daki ikinci nesil Türk ve Kürt gençleri arasındaki kimlik oluşumu ve ulusaşırı pratikler hakkında araştırmalar yapmıştır. Şimşek’in araştırma konuları genel olarak entegrasyon ve ulusaşırıcılık, mülteci çalışmaları, ırkçılık, etnisite ve kimlik konularını kapsamaktadır. Şimşek birçok makale, araştırma raporu ve köşe yazısı yayımlamış, araştırma bulgularını ulusal ve uluslararası konferanslarda sunmuştur.