Konferans
"Praxis, Düşünce ve Bağlam - Sedad Hakkı Eldem ve Turgut Cansever Üzerine"
Aykut Köksal
06 Mart 2014 / 18:30
Bir yanda, ana akımlara sırtını dönmeyen, önceliği hep mimari praxis'te olan, Cumhuriyet'in her dönemini -tartışmadan ve sorunsallaştırmadan- bu praxis'in taşıyıcısı kılan, mimari üretiminin anlamını praxis'le ortaya koyan, erkle hep aynı uzaklığı koruyarak praxis'in önünü sürekli açık tutan, üretimini sadece niteliğiyle değil niceliğiyle de doruk noktasına yerleştiren bir "mimar": Sedad Hakkı Eldem. Öte yanda, Cumhuriyet'in mimarlık serüvenine yüzyılın tam ortasında, bir dönüm noktasında katılan, ana akımlarla ilişkisini adım adım ortadan kaldırarak muhalif bir konumu "inşa eden", her seferinde mutsuz olsa da hep erkle ilişki kurmak isteyen, mimari praxis'i her vaziyette -ne pahasına olursa olsun- var etmek yerine, ancak durum/bağlam/koşul onun için "doğru" olduğunda üretmeyi seçen, mimarlığının düşünce dünyasını kurarak yola koyulan, ama sonunda düşünce dünyasının mimarlığına ulaşan, üretiminin niceliği niteliğinden epey geride olan bir "düşünür mimar": Turgut Cansever.