Arka Oda Toplantısı

Edirne Sarayı Kazıları’nda Son Bulgular
Mustafa Özer

Paylaş

26 Kasım 2015 / 18:30 Geçmiş Aktivite

Edirne’de, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş ikiönemli saray; Eski Saray(Saray-ı Atik) ve Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire) bulunmaktadır. Bu iki saray dışında, devlet ileri gelenleri tarafından kentin değişik yerlerinde (özellikle Tunca ve Meriç nehirleri boyunca) köşk ve kasırların (Buçuktepe Sarayı, Mamak Sarayı, Akpınar Köyü Sarayı) yaptırıldığı bilinir. Ne yazık ki bunlardan hiç birisi günümüze ulaşmadığı gibi, kent içerisindeki konumları da şimdilik belirlenememiştir.

Edirne’de ilk saray, I. Murad’ın iradesiyle, 1365-68 yılları arasında, Muradbey bayırı (Muradiye Küçükpazar) ile Topraklı bayırı (Kırlangıç Yokuşu) arasındaki bir yerde yapılmıştır.

Selimiye Camii’nin hemen yakınında bulunan mevcut sarayın ihtiyacı karşılamaması üzerine II. Murad, Tunca Nehri sahilinde yeni bir saray inşa ettirmeye başlamış, fakat sarayın tamamlanması oğlu II. Mehmed zamanına denk gelmiştir. Bu saray, II. Mehmed döneminde Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire) olarak adlandırılınca, şehir merkezindeki saraya da Eski Saray denilmiştir.

Edirne Sarayı (Saray-ı Cedîd-i Âmire); Edirne’nin Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, Tunca Nehri’nin batısındaki alanda, II. Murad’ın saltanatının son yıllarında, 1450 yılında inşa edilmeye başlanmış ve hemen her dönemdeki ilave ve onarımlarla büyük bir kompleks haline gelmiştir. Özellikle II. Mehmed zamanında pek çok yapısı inşa edilen ve bünyesinde çok farklı işlevli yaklaşık 70 civarında yapıyı barındıran bu saray, oldukça geniş bir alana yayılmaktaydı. 19. yüzyıl sonlarından itibaren, özellikle Balkan ve Osmanlı-Rus savaşları sırasında önemli ölçüde tahrip olan ve pek çok yapısı yıkılan saraydan günümüze; Matbah-ı Amire (Saray Mutfağı (15. yy.), Babüssade (15. yy.), Cihannüma Kasrı (15. yy.), Kum Kasrı Hamamı (15. yy.), Fatih Köprüsü (15. yy.), Adalet Kasrı (16. yy.), Kanuni Köprüsü (15. yy.), Su Maksemi (15. yy.), Şehabeddin Paşa Köprüsü (15. yy.), Namazgâhlı Çeşme (16. yy.) ve Av Köşkü (17. yy.) ulaşmıştır. Günümüze ulaşabilen bu yapılardan bazıları harap durumda iken, bazıları da onarımlarla varlığını sürdürmekte. Rusların 1877-78’de Edirne’ye saldırısı üzerine, dönemin yetkili komutanlarının emriyle cephanelik olarak kullanılan ve ateşe verilen saray yapıları büyük oranda yıkılmış ve çok az bir bölümü ayakta kalabilmiştir.

Ülkemizin en önemli kültürel mirasları arasında yer alan, Osmanlı Arkeolojisi ve saray hayatı bakımlarından büyük önem taşıyan Edirne Sarayı’nda; TBMM Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin kurumsal ilgi ve destekleriyle, 2009 yılından bu yana, arkeolojik kazı, konservasyon ve restorasyon çalışmaları sürdürülmekte.

Etkinlik ücretsizdir, rezervasyon alınmamaktadır.